Sudaki florür çocuk zekasını etkiler mi?

Yüksek Florür Maruziyeti ve Çocukların Zeka Gelişimi Üzerindeki Etkileri

Çeşitli ülkelerde gerçekleştirilen 74 farklı çalışmanın detaylı analizinin yapıldığı araştırma, bilim dünyasında önemli bir tartışma konusu haline geldi.

JAMA Pediatrics dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, su ve diğer kaynaklardan yüksek miktarda florür alımı IQ seviyelerinde belirgin bir düşüşle sonuçlanıyor.

Araştırmacılar, idrar örneklerindeki her bir ppm florür artışının, çocukların IQ seviyelerinde ortalama 1,63 puanlık bir azalmaya yol açtığını belirledi. Bu bulgu, yüksek florür içeren bölgelerde yaşayan çocukların zeka gelişiminin negatif etkilenebileceği endişesini artırdı.

Bununla birlikte, bu çarpıcı sonuçlar bazı eleştirileri de beraberinde getirdi. Bazı uzmanlar, araştırmanın neden-sonuç ilişkisini kurmada yetersiz olduğunu ve bulguların kesin olmadığını savundu. Diğer eleştiriler arasında incelenen ülkelerdeki suyun florür seviyesinin ABD’deki seviyeyi yansıtmaması yer alıyor.

ABD’de içme suyundaki florür seviyesinin üst sınırı 0,7 ppm olmasına rağmen, milyonlarca Amerikalı farklı kaynaklardan daha yüksek florür içeren sular tüketiyor. Türkiye’de ise bu sınır 1,5 ppm olarak belirlenmiş durumda.

1,5 ppm’in Altındaki Etkileri

İlginç bir şekilde, yeni araştırmada 1,5 ppm’in altındaki florür seviyeleri ile çocukların IQ seviyeleri arasında anlamlı bir bağlantı bulunamadı. Ancak bazı bilim insanları ve diş hekimleri, çalışmanın metodolojisindeki eksiklikler nedeniyle bulguların güvenilir olmadığını savundu.

Iowa Üniversitesi’nden Dr. Steven M. Levy, araştırmaya dahil edilen çalışmaların büyük bir kısmının düşük kaliteli olduğuna dikkat çekerek, sonuçların net bir sonuç vermediğini belirtti.

Daha Fazla Araştırmaya İhtiyaç Var

Ulusal Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü eski direktörü Dr. Linda Birnbaum, 1,5 ppm’in altındaki florür seviyelerinin potansiyel etkileri hakkında daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor. Birnbaum, yeni araştırmanın florür maruziyetinin çocukların zeka gelişimini olumsuz etkileyebileceğini gösterdiğini belirtiyor.

Araştırmanın başyazarı Dr. Kyla Taylor ise hamile kadınların, bebeklerin ve emziren annelerin florür içermeyen su tüketmeleri gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Related Posts

Aşırı efor çocuklarda kalp hastalıklarını tetikleyebilir

Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cemşit Karakurt, çocuklarda doğuştan gelen veya sonradan gelişen kalp hastalıklarının spor gibi efor gerektiren aktivitelerde hayati tehlikeye yol açabileceğini belirtti. Prof. Dr. Karakurt, “Yaz okullarına kayıt yaptırmadan önce bir doktor kontrolü, olası risklerin önüne geçebilir” dedi.

Mutlu mu yoksa mutsuz musun? Cevabı ağzındaki bakterilerde…

New York Üniversitesi’nden bilim insanları, ağız mikrobiyomundaki çeşitlilik azalmasının, bireylerin ruh sağlığı durumlarıyla doğrudan bağlantılı olabileceğini öne sürüyor.

Karpuzun çekirdeğini çöpe atmayın! Meğer şifa deposuymuş

Karpuz çekirdeğinin bir çok faydası olduğunu biliyor muydunuz? Ayıklanarak çöpe atılan çekirdeklerin meğer çok faydası bulunuyormuş.

Dubai çikolatasından çıkanlar şoke etti! 6 yaşındaki çocuk nefessiz kaldı

Diyarbakır’da Dubai çikolatası can alıyordu. Çikolatayı yiyen 6 yaşındaki çocuk ölümden döndü.

İstanbul’da kene alarmı… Bu yıl 7 binin üzerinde kene ısırması vakası yaşandı!

İstanbul’da bu yıl 7 binin üzerinde kene ısırığı vakası kayıtlara geçti. Vakaların büyük kısmı ilkbahar ve yaz aylarında görüldü. Yetkililer, kene teması sonrası erken müdahalenin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor.

Uzman uyardı: ‘Merdiven altı’ zayıflama iğneleri tehlike saçıyor

Diyabetle mücadele ve diyete dirençli obezite tedavisinde kullanılmak üzere reçete edilmesi gereken ve halk arasında zayıflama iğnesi olarak bilinen diyabet iğnelerinin kontrolsüz kullanımı tehlike saçıyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Gönen, soğuk zincirde muhafaza gerektiren bu iğnelerin merdiven altı satışının ABD’de yüzde 60’lara ulaştığını, ülkemizde de kontrolsüz bir şekilde kullanımının son dönemde büyük oranda arttığını kaydetti.